AK Parti’nin zayıflama nedenlerinden en büyük sorunu emek verenlerin hakkını alıp emeksizlere vermesiydi,
Erdoğan’a Gönül veren insanlar parti kurulduğu günden bugüne kadar hep sahip çıktılar,
Parti bütün seçimleri kazandı hep birinci parti oldu, hatta ki 31 mart yerel seçimlerine kadar,
Teşkilat güçlendikçe liyakatsız ve geçmişi kirli olan insanlar dadandı partiye, adamını bulan teşkilatların en iyi konumuna yerleştirildi böyle olunca parti rayından çıkmaya başladı,
Sayın parti’li cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan zamanla partisini bugünlere getiren gerçek Gönüldaş dava adamlarını bir bir mental yorgun diye harcadı,
Sayın Cumhurbaşkanımızın hatayı önce kendinde araması gerekir neden mi?
Sırasıyla yazayım o zaman,
AK Parti’nin gençlik kollarında hizmet eden gençlerimiz varken bu gençler 30 yaşına kadar partiye hizmet ederken bu tecrübeli gençlerin hakkını hiçbir şekilde parti hiyerarşisini bilmeyen annesine, babasına, topluma faydası olmayan torpilli 18 yaşındaki gençleri ana kademeye yerleştirdiğiniz kişilere verdiniz,
Partinin tabanında kurulduğu günden beri mahalle temsilcileri var, sonradan adını süsleyip mahalle başkanları koyduk, bu temsilcilerin içerisinden çok liyâkatli dürüst donanımlı insanlar vardı, bunların çoğunluğunu hep temsilci olarak tuttular, oysa ki ana kademelere yönetimlere bunların girmesi gerekirdi, hem bölgesini iyi bilen, hem de teşkilatları ve tabanı iyi bilen onlardı, tabandaki bu askerleri yönetimlere almayıp hep gidip paralı insanları getirdiler, sonradan dadanan bu tip insanlar, hem partinin kimliğini kullandı, hem de kendilerine çalıştılar,
AK Parti’nin içine avukatlar ordusu doldurdunuz, çoğunluğunu vekil yaptınız, ve bu vekiller kanun yasalarını çıkarırken bile İstanbul sözleşmesi ve 6284 lanet yasalarını çıkarttınız maneviyatı ve aileleri parçalayan bu ahlaksız yasaları geçirirken neden müdahale etmediniz bu toplumun hassasiyetini bildiğiniz halde,
Bütün illerde AK Parti’nin yönetimlerinde mücadele etmiş, kendini kanıtlamış insanların yerine, başka şehirlerden transfer edilen insanları teşkilatlara dayattınız, vekil yaptınız, belediye Başkanı yaptınız, oysa ki o şehirde mücadele eden insanların hakkıydı,
Kendi bölgelerinde kendi şehirlerinde istenmeyen insanları başka şehirlere gönderip oralarda yetkili kıldınız, böyle yanlışlar yaptıkça tabandaki insanların direnci kırıldı, bir insan uzun yıllar hizmet ettiği davada bir yerlere gelemiyorsa o insanın çalışmasının ne anlamı var ki,
Parti’ye sonradan dadananlar, hiçbir emek vermeden gelen insanlar vasıfsız, liyakatsız, ise bu insanların kabullenmesi mümkünmüdür, böyle olunca zamanla yenilgi kaçınılmaz olur, çünkü Kale içten çökertilir bu son seçimde olduğu gibi,
Milletvekilinin siyasette ne işi var, milletvekilinin işi Ankara’da kanun çıkartır, mecliste olur, adamlar hiçbir emek vermeden vekil oluyor ve gelip tabandaki teşkilata hükmediyor, ve yönetimler oluşurken yönetimlere ve meclis üyeliklerine adam yerleştiriyorlar, kendilerini sağlama almak için böyle siyaset anlayışı olur mu? oysa ki milletvekilleri teşkilatının emrinde olmalıdır, milletvekili siyaset yapmaz, siyaseti tabandaki teşkilat yapar,
AK parti Genel merkezinde yerleşik bir düzen kurulmuş, bu düzen değişmediği sürece hiç kimse bundan sonra bir şey beklemesin, adam kendi şehrinde başarılı değil Belediyesi başka bir partide, ama kendileri Genel Başkan’ın En yakınında, kimi basın sözcüsü, kimi Genel Başkan yardımcısı, böyle bir anlayış olur mu, başarı varsa devam, başarı yoksa görev değişimi olmalıdır, neden bu değişiklikler yapılmıyor, bunlar teşkilatların başında boğa mı,
Belediye başkanlıklarını belirleyen komisyonlar hesap verecek mi?
Bu başkanlıklar belirlenirken nelere dikkat edildi liyakata mı, yoksa ranta mı?
