Dünya Barışını Tehdit Eden Haydut Devletin Maskesi ABD Gerçeği
Yıllardır demokrasi, insan hakları ve özgürlük naralarıyla dünyayı şekillendirmeye çalışan bir süper güç var: Amerika Birleşik Devletleri. Ancak gelin görün ki bu devletin arkasında ne özgürlük kalıyor ne de adalet.
Dışa karşı “hukukun üstünlüğü” diyen bu yapı, gerçekte uluslararası hukuku çiğnemekte, kendi koyduğu kuralları başkalarına dayatırken kendisi hiçbirini tanımamaktadır. Bu bir çelişki değil; bu düpedüz haydutluktur.
Gasp Ettikleri Uçaklar: F-35 Skandalı
Türkiye, F-35 projesinin ortaklarından biriydi. Milyarlarca dolar ödeme yaptı, üretim sürecine katkıda bulundu. Ancak Amerika, hiçbir hukuki geçerliliği olmayan siyasi bir kararla Türkiye’yi programdan çıkardı. Ne uçakları verdi, ne de paramızı geri ödedi. Bu bir işgüzarlık değil; gaspın ta kendisidir.
Bununla kalmıyor. Bir yandan “müttefikiz” diyerek bizi NATO masasında oturtuyorlar, öte yandan sırtımızdan hançerlemeye devam ediyorlar. PYD/YPG gibi terör unsurlarına binlerce tır silah yardımı yaparak ülkemizin bekasına doğrudan tehdit oluşturuyorlar. Bu nasıl bir ittifaktır? Bu nasıl bir ortaklıktır?

Demokrasi Dedikleri…
Demokrasiyi sadece işlerine geldiğinde hatırlıyorlar. Kendi içinde George Floyd gibi bir vatandaşın sokak ortasında öldürülmesine seyirci kalırlar, ama başka ülkelerde “demokrasi getirmek” bahanesiyle darbe planlarlar. Irak, Suriye, Libya… Girdikleri her ülkeyi kan gölüne çevirdiler. Milyonlarca sivilin ölümüne neden oldular. Üstelik bu işgalleri meşrulaştırmak için yalanlara başvurdular. Irak’a kimyasal silah yalanıyla girdiler, geriye ne silah kaldı ne de huzur…
Kural Koyucu Değil, Kural Bozucu
Nükleer silah konusunda dünyaya ahkam keserler. “Yapamazsınız” derler. Ama kendileri Hiroşima ve Nagazaki’de yüz binleri katletmiş tek devlettir. Bugün hâlâ binlerce nükleer başlık bulunduruyorlar. “İdam yasaktır” diye uluslararası çağrılarda bulunurlar ama kendi ülkelerinde hâlâ insanları idam etmeye devam ederler. Yani yasa başkası için var, kendileri için değil.
Peki Biz Ne Yapıyoruz?
Tüm bu tabloya rağmen hâlâ bu devleti müttefik kabul ediyoruz. Hâlâ NATO’da onların emrindeymişçesine politikalar geliştiriyoruz. Oysa artık uyanmanın, “dost” maskesi takan haydutları tanımanın zamanı gelmedi mi?
ABD, kural tanımayan, sözünde durmayan, hak-hukuk tanımaz bir güçtür. Dostluk görüntüsü ardında sömürgeci ve çıkarcı bir yapı vardır. Sözleriyle değil, eylemleriyle yargılamalıyız bu devleti. Çünkü sözleri demokrasi, eylemleri işgal; sözleri insan hakları, eylemleri ölüm ve yıkımdır.
Ve şunu asla unutmamalıyız: Hakkımızı savunmazsak, haydutlar gaspa devam eder.