DAĞDER Genel Başkanı İsmail Aydoğdu: Bursa’nın kaderine ortak olacağız
Dağ Köyleri Yardımlaşma ve Kültür Derneği (DAĞDER) Genel Başkanı ve 21. Dönem Başkan Adayı İsmail Aydoğdu, derneğin yeni dönem vizyonunu anlattı. “Artık DAĞDER, sadece dağ ilçelerinin değil, tüm Bursa’nın sorunlarına çözüm üreten bir sivil toplum kuruluşu olacak” diyen Aydoğdu, kültürel mirasın korunmasından gençlerin güvenliğine kadar iddialı projeleri açıkladı.

“Bursa’nın Yüzde 60’ını Temsil Eden Bir Güç Birliği Hedefliyoruz”
DAĞDER Genel Başkanı ve 21. Dönem Dağder Genel Başkan Adayı Aydoğdu, DAĞDER’in Orhaneli, Keles, Büyükorhan, Harmancık ve Osmangazi’nin dağ köylerinin yanı sıra, Bursa merkezle de güçlü bağlar kurma niyetinde olduğunu vurguladı:
“Bursalılık aidiyetine inanıyoruz. Dağlıların onda dokuzu Bursa’da yaşıyor. Artık DAĞDER, Bursa’nın kaderine kayıtsız kalamaz. Bu dört bölge, (Orhaneli, Keles, Büyükorhan, Harmancık ve Osmangazi) Bursa nüfusunun yüzde 60’ını temsil ediyor. Birlikte hareket edersek, şehrin sorunlarına kalıcı çözümler üretebiliriz. Kemalpaşa, Karacabey, İznikliler ve Gölder gibi ilçelerin sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yapacağız.”
“Bursa’da Söz Sahibi Bir Dernek Olacağız”
DAĞDER’in ulusal çapta tanınan, Bursa’ya değer katan bir STK olma hedefini paylaşan Aydoğdu:
“Amacımız, dernekleşmeyi ‘gettolaşma’ kültüründen kurtarıp, Bursa’nın kültürel ve sosyal yaşamında söz sahibi olmak. 81 il derneği BİLDEF’teki itibarımızı da kullanarak, projeler geliştireceğiz. DAĞDER artık duvar ören değil, köprü kuran bir kurum olacak. Bu, siyasetten şehirleşmeye kadar Bursa’nın her alanında sözümüzün dinlenmesini sağlayacak.” Dedi.
“Kadim Gelenekleri Canlandırarak Sorunlara Çözüm Üreteceğiz”
Aydoğdu, Bursa’nın kültürel erozyona uğradığını belirterek, DAĞDER’in somut projelerle bu duruma müdahale edeceğini söyledi:
“Ocakbaşı sohbetlerinden yerel yemeklere, kilim motiflerinden çocuk oyunlarına kadar unutulan değerlerimizi yeniden hayata geçireceğiz. Şehirleşmenin yok ettiği aidiyet duygusunu, dayanışmayla geri kazanabiliriz. Örneğin, uyuşturucu, akran zorbalığı veya güvenlik sorunlarına bile bu yaklaşımla çözüm bulabiliriz.”