Dolar 40,0494
Euro 47,1651
Altın 4.279,08
BİST 10.167,26
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 38°C
Açık
Bursa
38°C
Açık
Per 31°C
Cum 31°C
Cts 31°C
Paz 33°C

Cumhurbaşkanım Bu Zulümler Sizin Döneminizde Olmamalıydı

8 Temmuz 2025 10:31

Sayın Cumhurbaşkanım,

Bu satırları hem bir vatandaşın çığlığı, hem de tarihe düşülecek bir not olarak kaleme alıyorum.

Güzel ülkemizde maalesef derin acılar yaşanıyor. İnsanlar zulme uğruyor, adaletsizlik altında eziliyor. Yine de çoğu, “Cumhurbaşkanımız bilse buna asla izin vermezdi” diyerek size olan umutlarını yitirmiyor. Ama size ulaşamamanın çaresizliğini yaşıyorlar. İşte ben, o umutsuz seslerin taşıyıcısıyım. Hem halkın feryadını duyurmak, hem de vebal altında kalan yanlışları hatırlatmak için yazıyorum.

Kıymetli Cumhurbaşkanım,

En büyük sorun şu: Zulümler artık kanun eliyle yapılıyor. Ve daha da kötüsü, bu kanunlar ne adalet temelli, ne vicdanla, ne dinle bağdaşır bir nitelik taşıyor. Çoğu, dışarıdan gelen baskılarla, medya manipülasyonlarıyla veya Batı’ya şirin görünmek adına çıkarılmış.

Avrupa Birliği’ne girebilmek için yapılan düzenlemelerden söz ediyorum. Ama biz Avrupalı gibi yaşamak istemiyoruz. Aile yapısı çökmüş, eşcinsel evliliklerin normalleştiği, intiharların sıradanlaştığı o yozlaşmış toplumlara özenmiyoruz. Bizim milletimiz Müslümandır, fıtratı sağlamdır. Bizi benzetmeye çalıştıkları dünyaya ait değiliz.

Bu kanunları okurken sizden tek bir şey istiyorum: Cumhurbaşkanlığınızı bir kenara bırakıp, “Ben sıradan bir vatandaş olsaydım bu hukuksuzluklar bana yapılsaydı ne hissederdim?” diye düşünün. Ardından da “Bunlar benim dönemimde çıkarıldı, bu zulümlerin hesabını Allah’a nasıl veririm?” diye vicdan muhasebesi yapın.

6284 Sayılı Yasa: Bir Telefonla Hayat Yıkılır mı?

Sayın Cumhurbaşkanım,

Hiç karınızla tartıştığınız için bir gece yarısı kapınıza gelen polisler tarafından çocuklarınızın ve komşularınızın gözü önünde evinizden çıkarıldınız mı? Mahkeme kararı olmadan, tek bir telefonla, tek bir delil olmadan “şiddet uyguladığı varsayılan” bir adam gibi muamele gördünüz mü?

Siz yaşamadınız. Ama bu ülkede yüz binlerce erkek, bu yasa yüzünden hayatının altüst olduğunu söylüyor. Karısıyla sadece bağırarak tartıştığı için “psikolojik şiddet” gerekçesiyle evinden uzaklaştırılan, çocuklarından aylarca ayrı kalan, sonra da “barışmak istiyorum” dediği için hapisle cezalandırılan binlerce baba var.

Kadına şiddeti bitireceğiz diyerek getirilen bu yasa, ne yazık ki şiddeti durdurmadı, aksine artırdı. Adaletsizlik cinneti doğurdu. Bu yöntemle kadın korunamaz. Medya gücünü merhameti artırmak için kullansa, sevgi odaklı programlar yapılsa, belki de sorun böyle büyümezdi.

Nafaka ve Mal Rejimi: Eski Hayatın Yükünü Yeni Hayata Taşımak

Sayın Cumhurbaşkanım,

Siz hiç yıllar önce ayrıldığınız birine ömür boyu nafaka ödemek zorunda kaldınız mı? Geçmişte yaşadığınız bir evliliğin bedelini, yeni bir yuva kurmak istediğinizde bile ödemeye devam ettiniz mi?

Şu an bu ülkede yüz binlerce erkek, geçinemediği eski eşine nafaka ödüyor. Mal rejimi gereği alın terinin yarısını bırakıyor. Yetmiyor, ödeyemediği için hapse giriyor. Bu durum ne adaletle bağdaşır ne de insafla. Aile kurumu bu yükle ayakta duramaz. Yeni nesiller bu tabloyu görünce evlilikten korkuyor.

Çocuk Haczi: Yüreğe Haciz Konur mu?

Anne çocuğu babaya göstermek istemezse, baba parayla çocuk haczi yaptırmak zorunda kalıyor. Evlat bir “mal” gibi teslim alınıyor. Bu travmanın izini kim silebilir? Çocuğunu görmek için parası olmayan babaların çaresizliği, hangi vicdana sığar?

Cinsiyet Eşitliği mi, Fıtrat Bozumu mu?

Cinsiyet eşitliği adı altında “kadın ve erkeği birbirine benzetme” çalışmaları başta eğitim sistemi olmak üzere her alana sirayet etmiş durumda. Oysa bu fıtrata aykırıdır. Erkek erkek, kadın kadındır. Eşitlik, aynılık değildir. Allah kadınla erkeği farklı yaratmıştır. Bu farklılığı silmek değil, hakkaniyetle korumak gerekir.

Cinsel İstismar Yasaları: Masumun da Canı Yanıyor

Sayın Cumhurbaşkanım,

Cinsel istismarı engellemek elbette şart. Ama çocuk yaşta evlenmiş ve yıllardır aynı kişiyle yuva kurmuş, çoluk çocuğa karışmış insanlar bile “geriye dönük cezalarla” hapisle yüz yüze. Mağdur olmayan mağdurlar üretiliyor. Aileler dağılıyor. Çocuklar hem annesiz, hem babasız kalıyor. Bu vicdanla bağdaşmaz.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Bu millet sizi seviyor. Sizin adaletin ve hakkaniyetin yanında duracağınıza inanıyor. Lütfen bu kanunlara, bu sistem zulmüne bir “dur” deyin.

Eğer bu zulümler sizin döneminizde sessizce geçip giderse, bundan sadece mazlumlar değil, siz de mesulsünüz. Bu yük, mahşerde çok ağır olur. Hiçbir danışman, hiçbir kurul, hiçbir yasa sizi bu vebalden kurtaramaz.

Allah için, halk için, vicdan için… Bu zulümlere son verin.

Saygılarımla… Bir mazlumun kaleminden…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.