Çalışanlar kötü işlerden değil, kötü yöneticilerden ayrılır
“Çalışanlar şirketleri değil, yöneticileri terk eder.”
Bir çalışanın işten ayrılma kararının ardında çoğu zaman şirketle ilgili bir problemden çok, yöneticisiyle yaşadığı sorunlar yatar. Şirketlerin başarısında yöneticilerin rolü tartışmasız büyüktür. Ancak bu başarı sadece finansal sonuçlar veya iş hedefleriyle sınırlı değildir. Yöneticiler, çalışanların motivasyonu, iş tatmini ve bağlılığı üzerinde derin bir etkiye sahiptir.
Ne yazık ki, kötü yönetim uygulamaları, bir şirketin en değerli kaynağı olan insan sermayesini kaybetmesine yol açabilir. Bir çalışanın dediği gibi:
“İşimden nefret etmiyordum, ama yöneticimin beni anlamadığını hissettiğim için ayrıldım.”
Kötü Yönetici Profilinin Özellikleri
Empati Eksikliği
Çalışanlar, yöneticilerinin yalnızca iş performanslarına değil, kişisel zorluklarına da duyarlı olmasını bekler. Empati eksikliği, çalışanların kendilerini değersiz hissetmelerine neden olur.
Örnek: Yoğun bir dönemden geçen bir çalışanın, yöneticisinden “Bu sadece iş, sorunlarını evde bırak” gibi bir yanıt alması, moralini tamamen bozabilir.
Geri Bildirim Eksikliği
Takdir edilmeyen başarılar ve yönlendirilmeyen hatalar, çalışanlarda motivasyon kaybına yol açar.
Örnek: Bir çalışan, yeni bir proje üzerinde haftalarca çalışıp olumlu bir geri bildirim almadığında, yaptığı işin değerini sorgulamaya başlar.
Güven Eksikliği ve Mikroyönetim
Yöneticinin çalışanlarına güvenmemesi ve her adımlarını kontrol etmesi, iş tatminini ciddi şekilde düşürür.
Örnek: Çalışanların sürekli onay almak zorunda kaldığı bir ortamda, bağımsız karar alma becerileri körelir ve iş yükleri artar.
Esneklikten Yoksunluk
Zor zamanlarda destek görmeyen çalışanlar, yöneticileriyle olan bağlarını koparma noktasına gelir.
Örnek: Bir çalışan, iş yükünün ağırlaştığı bir dönemde destek talep ettiğinde yöneticisinin bu talebi görmezden gelmesi, çalışanın motivasyonunu düşürebilir.
Olumlu Yönetici Profili: İlham Veren Liderlik
Çocuklar nasıl anne babalarının ayak izlerini takip ederse, çalışanlar da yöneticilerinin liderlik tarzını benimser. Bu nedenle, yöneticilerin olumlu bir örnek olması hayati önem taşır.
Güven ve Saygı Ortamı Yaratmak
Örnek: Bir yönetici, zor bir karar alırken ekibinin fikirlerini sorduğunda, çalışanlar kendilerini değerli hisseder ve işlerine daha çok bağlanır.
Empati ve Destek
Çalışanların duygusal zorluklarını anlamak ve çözüm yolları sunmak, bağlılığı artırır. “İnsanlar söylediklerinizi unutabilir ama onlara nasıl hissettirdiğinizi asla unutmaz.”
Takdir ve Yapıcı Geri Bildirim
Başarıları kutlamak ve yapıcı geri bildirimde bulunmak, çalışanları motive eder.
Örnek: Yöneticisi tarafından takdir edilen bir çalışanın, ek görevler üstlenme isteği artar.
Kariyer Gelişimini Desteklemek
Çalışanların profesyonel hedeflerine ulaşmaları için fırsatlar sunmak, bağlılığı pekiştirir.
Örnek: Bir yöneticinin çalışanına mentorluk yaparak onun bir üst pozisyona terfi etmesini sağlaması, güven ve bağlılığı artırır.
Araştırmalar Ne Söylüyor?
Yapılan bir araştırma, çalışanların %65’inin maaş artışından çok daha iyi bir yöneticiye sahip olmayı tercih ettiğini ortaya koyuyor. Bu durum, iş yerindeki mutluluğun sadece finansal unsurlarla sınırlı olmadığını gösteriyor. Çalışanlar, yöneticilerinden liderlik, destek ve anlayış bekliyor.
Sonuç: Liderlik Sorumluluğu
Bir yöneticinin görevi, yalnızca iş hedeflerine ulaşmak değildir. Aynı zamanda ekip ruhu yaratmak, çalışanların potansiyelini ortaya çıkarmak ve onların şirkete bağlılığını sağlamaktır.
Vehbi Koç’un şu sözünü hatırlamakta fayda var:
“Ben hep en iyi insanlarla çalıştım ve onlara hep en iyi maaşı verdim.”
Unutmayalım, kötü bir yönetici sadece bir çalışanın değil, bir ekibin ve şirketin geleceğini riske atabilir. Bu nedenle, empati odaklı liderlik anlayışı benimsemek ve yönetim becerilerini geliştirmek, hem çalışanların hem de şirketin başarısı için hayati öneme sahiptir.
“Çalışanlar şirketleri değil, yöneticileri terk eder.”