Beyza Özkan: Edebiyatla, Felsefeyle Kol Kola Bir Yaşam
“Felsefeyle Komşu Edebiyatçılar” kitabının yazarı, Felsefe Doktorantı Beyza Özkan, kitabının perde arkasını ve Türkiye’deki felsefe ve edebiyatın bugünkü durumunu anlattı.

Özkan, hem kendi yolculuğuna hem de düşünsel tartışmalara dar dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
“Münzevi’nin Yaktığı Kıvılcımla Başladı”
Kitabının ortaya çıkış hikayesini anlatırken Özkan, Mahfel Dergisi dönemine döndü: “O zamanlar, Muhammed Münzevi ve beraberindeki arkadaşlarımızla beraber kurulan Mahfel Dergisi, yayın hayatında arz-ı endam etmişti. Kulakları çınlasın, Münzevi, benden felsefe ve edebiyat üzerine bir şeyler üretmemi istemişti. Ben de “Neler yapabilirim?” diye düşünmeye başladım.” Dedi. Bu Süreçte “komşu” metaforunu Prof. Dr. Hüsrev Hatemi’den ilhamla geliştirdiğini vurgulayan Özkan, “Kendisini Tanpınar Sempozyumu’nda tanıdığımda bana “Edebiyatla komşu bir doktor” olarak tanıtmıştı. Onun bu sözü bana bir ufuk açtı ve kitabıma adını verdi.” Diye ekledi. 2018’den 2021’e uzanan yazıların “Münzevi’nin yaktığı kıvılcım” ve hocaları Prof. Dr. Ayhan Bıçak ile Doç. Dr. Mehmet Fatih Elmas’ın katkılarıyla kitaba dönüştüğünü belirtti.
“Alnımda Bir Işık Hissettim”
Kitabının yayımlandığı anı “unutulmaz” diye nitelendiren Özkan, duygularını Atatürk’e atıfla dile getirdi: “Alnımda bir ışık hissetmiştim. Öyle ki, alnımda beliren bu ışık, yüreğimi ve bedenimin her bir zerresini sarmıştı. Bu röportajı gerçekleştirirken de aynısını hissettiğimi belirtmeliyim.” Dedi.
“Renkler Değişiyor Ama Çizgiler Aynı”
Türkiye’nin politik gündemini felsefi açıdan ele alan Özkan, “Farkında mıyız bilmiyorum ama ülkemizde renkler değişiyor ama çizgiler hep aynı kalıyor.” İfadelerini kullandı. Toplumun bir “kurtarıcı” bekleyişini eleştirerek, “Bekleyip umduğumuz bu şeyler arasında hep şunu unutuyoruz. Yine Atatürk’ü anacağım. Atatürk, ‘Eğer hala bir kurtarıcı bekliyorsanız ben size hiçbir şey öğretememişim.’ diyordu. Biz, kendimize; kendi zekamıza ve olanaklarımıza güvenmeliyiz.” diye belirtti.
“Felsefeyi Halkla Buluşturmaya Çalışıyoruz”
Türkiye’de felsefenin durumunu eleştiren Beyza Özkan, “Türkiye’de felsefenin durumu pek de iyi değil. Biz felsefeciler, problemi görür, onu tanımlar ve buna uygun çözümler üretiriz.” Dedi. Buna karşın Mudanya ve Nilüfer Felsefe Buluşmaları’nın umut verici olduğunun altını çizen Özkan, “Bu buluşmaları düzenleyen hocalarım ve arkadaşlarımın çabaları çok değerli.” dedi.
“Eline Kalem Alan Herkes Yazar Oluyor”
Edebiyat ile ilgili düşüncelerini paylaşırken Özkan, “Edebiyatımızda çok güzel eserler veriliyor. Çok da değerli yazarlar yetişiyor elbet. Fakat, eline kalem alan herkesin yazar olduğu gerçeği de apaçık ortada.” dedi. Atölyelerde ticaret faktörünün yazarlık gelişimini engellediğini belirten Özkan, “Eğitimde fırsat eşitliğinin altını çizmek istiyorum ama kapitalizmin gözü kör olsun.” dedi.
“Felsefeyi Derinleştireceğim”
Kendi kitabına özeleştiri Özkan, “Kitabımda almayı istediğim isimlerin olduğunu fark ettim. Fatma Aliye, Ahmet Mithat Efendi, Samih Fırat, Bilge Karasu, Oruç Aruoba, İhsan Oktay Anar hatta Türker Armaner gibi nice felsefe mezunu edebiyatçım, kitabımın konuğu olacak.” dedi. Ayrıca hocası Prof. Dr. Ayhan Bıçak’ın da kitabın felsefi açıdan yüzeysel kaldığını eleştirisini yaptığını da belirtti. Yeni bir kitap hazırlığı içinde olduğunu da belirten Beyza Özkan, “Okurlarım beni izlemeye devam etsin.” diyerek sözlerini tamamladı.
EDİTÖR – İrem SÖNMEZOĞLU