Alg tabanlı uygarlık modeli
Alg bazlı ürünler, ilaçlar, kozmatik ürünler petrolden yapılanlara göre çok daha sağlıklı ve çevre dostu.
Alg bazlı ürünler, ilaçlar, kozmetik ürünler petrolden yapılanlara göre çok daha sağlıklı ve çevre dostu. Alg tabanlı uygarlık gelişmiş ülke bilimlerinin odağında. Tüm dünya farklı oluşumlarla alg tabanlı teknoloji geliştirmeye destek veriyor. Sürdürülebilir alg hammaddesi çeşitli endüstrilerde; çok sayıda; proteinler, lipitler, karbonhidratlar, pigmentler ve diğer biyoaktif bileşenlerle pek çok endüstrinin bazı ve bileşeni olan yapı taşlarına sahipler. Üstelik karbondioksit yiyip oksijen üretiyorlar, sesi emiyorlar. Tüm faydalı özelliklerine rağmen dünya henüz alglerden yeteri kadar faydalanamıyor. Gelişmiş ülkelere “iklim değişikliği, azalan kaynaklar, artan nüfusla başa çıkmanın yolunu” bin bir derde deva “alg tabanlı ürünler geliştirerek” çözmeyi planlıyor.
AB’nin yosun biyorafinerileri
Entegre Biyorafineri Misyonu’nun en az kullandığı hammadde şimdilik algler. Tüm rafinerilerin sadece yüzde 4’ü alglerle çalışıyor. Sorun maliyetler, hammadde ölçeklendirilememesi, tedarik sorunlarının yatırımları zorlaması. AB’nin biyorafinerilerinin sadece yüzde 1,14’ü alglerden onu da yüzde 65 ile Norveç yapıyor.
Algler suyu temizliyor, çöpleri yiyor
Algler atık besinleri yiyor, suyu temizliyor. Tüm bu özelliklerinden sebep mikroalg yetiştiriciliği endüstriyel alanlarla entegre edilebilir, bir taşla iki kuş vurulabilir. Atık su arıtma tesislerinde kullanılarak balık, oksijen üretirken karbonu tutabilir, atık organik maddeleri bertaraf eder, kendisinden biyobazlı gübre üretilebilir. Gerçek bir döngüsel yaşam döngüsüne sahip. Mikroalg çiftlikleri biyogaz ve piroliz çiftliklerine entegre edilebilir. Alglerdeki en yüksek maliyet hasat süreci, maliyetin yüzde 40’ını oluşturuyor.
Dünya alglere yatırım yapıyor
Avusturya’da mikroalg üreten Acoduna AG algleri 6 metre yükseklikteki cam tüplerde pH ve karbondioksit gibi parametreleri kontrol ederek hızlıca büyütüyor. İtalya’nın Biorefinery di Gela’sı yemeklik kızartma yağı ve hayvansal yağlar, bitkisel yağların işlenmesinde kullanıyor. Microphyt ise katma değeri yüksek aşlg üretimini Fransa’da yapıyor. Alg tabanlı uygarlık kozmetikten, kilo vermeye, cilt güzelleştirme, bişsel sağlık takviyeleri gibi pek çok ürün üretiliyor. Gıdanın olduğu kadar pek çok endüstride renk veriyor, kıvam ve tat transferi görevi görüyor. Şirket alg hasat verimini artırmak için biyolojik ve ekolojik mekanizmaları takip edip teknoloji entegrasyonu ile alglerde biyomimikriyi uyguluyor. Doğayı taklit etmek olarak tanımlayabileceğimiz “biyomimikri” aslında bitki ve hayvanların çözüm üreten canlılık disiplinlerini taklit ederek endüstrilerde kullanılıyor.
Yabani alglerden biyorafineri
Finlandiya, Origin By Ocean ve AFRY algleri işlemek için endüstriyel ölçekte bir biyorafineri planlıyor. Hammaddesini üretmek yerine Avrup, Karayipler ve Norveç sahillerine vuran yabani olarak hasat edilmiş istilacı mikroalglerden sağlıyor. Belçika’daki Tomalgae atık suyu temizleyerek su ürünleri yetiştiriciliği için yem hammaddesi üretmek için planlanmış bir alg çiftliği.
Bursa’ya alg OSB’si yapalım
Marmara Bölgesi her anlamda alg üretmeye uygun bir coğrafya, güneşi, denizi, nemi en önemlisi de yüksek teknolojiyle çalışan müthiş bir endüstri altyapısı var. Türkiye’nin ilk “mikroalg OSB’si, alg çiftliği” neden Bursa’da yapılmasın. Gıdadan, tarıma, kozmetikten, kimyasallara pek çok çıktısıyla gerçek bir döngüsel ekonomi örneği.
Ezcümle; AB’de mikroalg çiftlikleri pazarının yavaş büyüme sebebi finansal açıdan ölçeklendirlememiş olması olsa da su arıtma tesislerine entegre edilerek yapılacak biyorafineriler döngüsel alg çiftçiliğini de yeşil ekonomiye geçişte alg etkisini de hızlandıracaktır. Görünen o ki Alg tanablı bir uygarlık modeli çok yakında gezegene yeni teknolojiler, umutlar getiriyor, haberimiz olsun.