Adalet terazisi zengin için ayrı, fakir için ayrı tartıyor
Vergi adaletsizliği sadece ekonomik değil, toplumsal bir travmaya da dönüşüyor.
Ekonomik adaletsizliğin gözler önüne serilmesi, yoksul halkın sırtından zenginlere kaynak aktarımının kabul edilmesi mümkün değildir. Bu sistemin bu çarpıklığı nereye kadar sürecek?
Yoksuldan toplanan vergilerin zenginlerin rahatlığı için harcanması büyük bir haksızlıktır.
Fakirden alınan her kuruş zenginin kasasına konulurken adaletten nasıl söz edebiliriz?
Vergi adaletsizliği sadece ekonomik değil, toplumsal bir travmaya da dönüşüyor.
Halkın oyu ile iktidar olup halkın sırtından hanedan kuranlar, adaleti nasıl sağlayacak? Yoksul seçmenin oyları zenginlere fayda sağlamak için mi?
Devletin görevi zengini daha zengin yapmak değil, fakirin yükünü hafifletmektir. Devletin asıl görevi, sosyal devlet anlayışıdır.
Milyonlar geçim derdindeyken zenginlerin borçları bir kalemde silinemez. Ekonomik krizlerin etkilerini sadece yoksul kesimin yaşadığını, üst sınıfların ise bundan etkilenmediğini de biliyoruz.
Toplumdaki adalet algısının nasıl çarpıtıldığını ve vatandaşların bunu sorgulaması gerektiğini, yetkililerin sessiz kalmaması ve eşit adaleti sağlama görevini hatırlatmak hepimizin görevidir.