Bursa Eğitiminden Devrim Gibi Proje

Yeni dönemin teması “Sağlıklı Alışkanlıklar Yılı” olarak tanıtıldı.

Açılışa; Bursa İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, İl Sağlık Müdürü Mustafa Çetin’in yanı sıra, Halk Sağlığı, Gençlik ve Spor, Tarım İl Müdürleri ve BTSO temsilcileri gibi kritik kurumların yöneticileri katıldı. Bu geniş katılım, projenin kurumlar arası iş birliğinde geldiği üst noktayı gösterdi.

Hedef Büyüdü: Aile ve Özel Okullar da Sisteme Dahil Ediliyor!

Geçen yıl Bursa’nın 17 ilçesinde yürütülen projeye 550 bin öğrenci, 87 bin veli ve 6 bin öğretmen aktif katılım sağlamış, yüzlerce atölye ve seminerle sahada büyük bir etki yaratılmıştı.

Projenin ikinci yıl yol haritasında ise hedefler daha da büyüdü: Özel okulların daha sistematik ve aktif biçimde projeye dahil edilmesi sağlanacak, aile eğitimleri yaygınlaştırılarak sağlıklı yaşam kültürünün evde de kalıcı davranışa dönüşmesi hedefleniyor, tarım, Sağlık, Gençlik ve Spor İl Müdürlüklerinin katkılarıyla gıda güvenliği eğitimleri ve fiziksel aktivite çalışmaları genişletilerek sürdürülecek.

Millî Eğitim Müdürü Alireisoğlu: “Asıl Başarı Etiket Okuyan Öğrencide!”

Buluşmada söz alan İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, sağlıklı beslenmenin bir kültür inşası olduğunu vurguladı. Alireisoğlu, projenin en büyük başarısının somut çıktılarında olduğunu belirtti:

“Geçtiğimiz yıl sadece okullarımızda değil, aile sofralarından okul kantinlerine kadar uzanan büyük bir farkındalık oluşturduk. Asıl başarı, etiket okuyan bir öğrencimizin kararlılığında, kendi sağlıklı tabağını hazırlayan çocuğumuzun heyecanında gizlidir. Etkinlikleri yaygınlaştırmak için daha güçlü ve kararlı bir şekilde ilerliyoruz.”

Açılış programında konuşan İl Sağlık Müdürü, sağlıksız gıdaların çocuklar üzerindeki ciddi tehditlerine dikkat çekerek projenin geleceğe yönelik koruyucu bir yatırım olduğunu belirtti. Müdahaleci ve dikkat çekici konuşmasında, Sakarya Savaşı’ndaki ünlü söze atıfta bulundu:

“Sakarya Savaşı’ndaki ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır’ sözüne atıfta bulunarak, her okulun bir merkez olarak, aile, öğrenci ve öğretmenleriyle topyekûn bir mücadele sergilemesi gerekmektedir.”