14 Kasım Dünya Diyabet Günü Uyarısı
14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla açıklama yapan Burtom Konur Cerrahi Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Cemal Nuri Gürbüz, modern yaşam tarzının diyabetin görülme sıklığını hızla artırdığını belirtti.
Uzm. Dr. Cemal Nuri Gürbüz, yanlış beslenme (işlem görmüş gıdalar, aşırı karbonhidrat) ve fiziksel hareketsizliğin, obeziteye ve dolayısıyla diyabete giden sürecin başlangıcı olduğunu vurguladı.
Uzm. Dr. Gürbüz, diyabetin başlangıcının obeziteyle tetiklenen insülin direnci olduğunu söyledi. Artan yağ dokusunun insülinin etkisini azalttığını, bu durumun pankreası zorlayarak kandaki şekeri dengeleme mekanizmasını zamanla yetersiz bıraktığını ifade etti.
Gizli Şeker: Diyabetin 20 Yıllık Habercisi
Uzm. Dr. Gürbüz, toplumda yeterince bilinmeyen “gizli şeker” kavramının, diyabetin habercisi ve sessiz ama tehlikeli bir dönem olduğunu vurguladı.
Gizli Şeker Tanı Kriterleri; Açlık Kan Şekerinin100-125 mg, Tokluk Şekerinin 140-199 mg, HbA1c Değerinin 5,7-6,5 arasında, olması gerektiğini belirtti.
Uzm. Dr. Gürbüz; “Kişi kendini tamamen sağlıklı zannedebilir. Ancak vücut, bu dengeyi sağlayabilmek için pankreası sürekli fazla çalıştırır. Bu dönemde ağır yemeklerden sonra uyku basması, terleme, çarpıntı gibi hipoglisemi belirtileri görülebilir” dedi.
Gizli Şeker Kalp Sağlığını da Tehdit Ediyor
Uzm. Dr. Gürbüz, araştırmaların gizli şekerin yalnızca diyabete değil, kalp ve damar hastalıklarına da zemin hazırladığını gösterdiğini belirtti: “Açlık şekeri $110–125$ mg arasında olan bireylerde kalp krizi, felç ve tüm nedenlerden ölüm riskinin yüzde $26$’ya kadar yükseldiği saptanmıştır.”
Diyabetin yıllar içinde sessizce gelişen bir hastalık olduğunu ve Japon bilim insanlarının araştırmalarına göre hazırlık sürecinin 20 yıl kadar uzun olabileceğini belirten Uzm. Dr. Gürbüz, risk grubundaki bireyleri uyardı: Bel çevresi geniş olanlar ve egzersiz yapmayanlar. Hatalı beslenen, trigliserid düzeyi yüksek, HDL düzeyi düşük kişiler. Gebelikte şeker yaşamış kadınlar, polikistik over sendromu ve uyku apnesi bulunan bireyler.
Bu kişilerin düzenli olarak kan şekeri ve HbA1c değerlerini ölçtürmeleri gerektiğini kaydetti.
Uzm. Dr. Gürbüz, sözlerini diyabetle mücadelede en etkili yolun yaşam tarzı değişikliği olduğunu vurgulayarak tamamladı: “Şeker hastalığı kader değildir. Doğru beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku ve stres yönetimiyle bu hastalığın önüne geçmek mümkündür. Risk grubundaki bireylerin yılda en az bir kez testlerini yaptırmaları erken tanı açısından çok önemlidir.”