Dolar 34,5557
Euro 36,4648
Altın 2.962,44
BİST 9.144,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Az Bulutlu
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Cum 18°C
Cts 6°C
Paz 7°C
Pts 9°C

Güç ve ilişkiler ağında kimlik inşası üzerine

8 Kasım 2024 11:15

Adaletin, liyakatin ve ahlakın yerini; unvanlar, makamlar ve güce erişim çabası alıyor.

Siyaset, iş dünyası ve sosyal çevrelerde itibar, genellikle insanın sahip olduğu değerlerle değil, ona eklenen unvanlarla belirlenir.

Güç, ne yazık ki, çoğu zaman sadece paranın ya da makamın etrafında şekillenen bir yapı haline geldi. Bireyin kendisi, ahlakı, karakteri ya da yetenekleri bir kenara bırakılarak “kimin kızı, kimin damadı” olduğu üzerine inşa edilen bir kimlik, modern çağın en acı gerçeklerinden biri.

Düşünün ki sıradan bir insan olarak toplumda değer görmek, çok daha zor. Güçlü bir ismin gölgesi altında olmayan bireylerin, liyakatleriyle ya da dürüst çalışmalarıyla tanınması neredeyse olanaksız hale geldi. Bu sebeple ilişkiler, çıkarlar ve bağlantılar üzerinden örülen bu sistem, toplumu köklü bir adaletsizliğe sürüklüyor.

Siyaset dünyası, aslında bu sistemin en açık örneği. Doğru bağlantılar ve güçlü ilişkiler kurduğunuzda, engellerin bir bir açıldığına tanıklık ediyorsunuz. Ancak kimse, yola çıkarları olmadan sizinle yürümek istemiyor; çünkü unvanı olmayan birini tanımak, güce erişemeyen biriyle ilişkilendirilmek artık bir “risk” gibi görülüyor.

İşte tam da bu yüzden, adaletin, liyakatin ve ahlakın yerini; unvanlar, makamlar ve güce erişim çabası alıyor. Toplumun tüm katmanlarında bu adaletsizliği sonlandırmak için önce insanı, yalnızca “insan” olduğu için değerli görmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Böylelikle, yalnızca bir kimlik ve unvan üzerinden tanınan değil; insani değerleriyle toplumda saygı gören bireyler yetiştirmek mümkün olabilir.

Kısacası, evet; siyaset ve güç böyle işliyor. Ama bu sistemin içinde hepimiz de birer aktörüz.

ETİKETLER: , , , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.