CHP Bursa İl Başkanlığı Cumhuriyet’in 101. yılını kutladı

Programa CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal, Parti Meclisi Üyesi Canan Taşer, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora, İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, İl Yöneticileri, İlçe Başkanları, partililer ve çok sayıda Bursalı katıldı.

Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve çelenk sunma töreninin ardından CHP Bursa İl Başkanı Yeşiltaş yaptığı konuşmada, “Emperyalizme karşı verdiğimiz savaşın sonunda; tam bağımsızlık, halkın egemenliği, halkçılık ve laiklik gibi sarsılmaz temeller üzerine inşa edilmiş olan Cumhuriyetimizin 101. yıldönümü. 101 yıl önce, dünya tarihinin gördüğü en büyük devrimlerimden birine şahit olduk. Egemenliğin kaynağı saraylardan alındı ve yoksul Anadolu halkına verildi. Cumhuriyet, Büyük Önderin, henüz öğrenciyken yüreğinde büyütmeye başladığı bir inançtır.” dedi.

Yeşiltaş, “Yalansız ve çıkarsız bir şekilde, ülke için mücadele eden vatanperverlerin, Mandayı kabul etmeyip, ülkeyi uçurumun kenarından alanların hikayesi olduğunu söyleyen Yeşiltaş, Ahmet Haşim’in; “Ortaçağın bile gerisinde” dediği Anadolu’yu, çağdaş uygarlık seviyesine çıkarma ülküsüdür. Dağ başlarındaki tek katlı köy okullarında, bir sobanın sıcaklığında, bu ülkenin geleceği için mücadele eden genç öğretmenlerin, halkı vebadan ve sıtmadan kurtaran doktorlarının, İşçileri, köylüleri, gençleri, kadınları çocukları ve aydınlarıyla, kula kul olmayı reddedenlerin öyküsüdür Cumhuriyet.” ifadelerini kullandı.

Yeşiltaş’ın açıklaması şöyle;

“29 Ekim 1934 yılında, şenlik yerine dönmüş bir Bursa köyünde, köy öğretmeni kürsüye çıktı ve kısa bir süre öncesine kadar, padişahın kendi kulu olarak gördüğü köylülere bakıp şunları söyledi:

“Gazi Paşa bize efendi diyor. Cumhuriyetimize sahip çıkalım.

Cumhuriyetsiz millet esir kalabalığı Cumhuriyetsiz vatan, esirler yuvasıdır!” Tam 90 yıl önce, Bursa’nın bir köyünde yankılanan bu sözü, bugün daha iyi anlamalıyız.

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte ayrıcalığını kaybetmiş olanların, Cumhuriyete kini hiçbir zaman bitmedi. Onun için, bugün bu güzel ülkeyi esirler yuvası haline getirmek isteyenler var. Hayatın her alanında yaşanan ve son zamanlarda çok daha fazla hissettiğimiz çürüme, tam da bu sebeptendir. Açık bir şekilde bir yol ayrımındayız.

Büyük ustanın dediği gibi

“Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz

Ya da dünyamıza inecek ölüm”

BU GÜZEL ÜLKEYİ AYDINLIĞA ÇIKARACAĞIZ

Ancak Türkiye’nin ne yöne gideceğini bundan sonra onların yapacakları değil, bizlerin ne yapacağı belirleyecek. Onun için buradan açıkça ilan ediyoruz. Önümüzdeki süreçte tarihimize yakışır bir mücadele gösterip bu güzel ülkeyi aydınlığa çıkaracağız.

Değerli mücadele arkadaşlarım, Ulu Önder, “Cumhuriyet ahlaki fazilete dayanan bir idaredir” diyor. Onun için bizler, Cumhuriyeti gerçek anlamına tekrar kavuşturmak zorundayız. Bizler, kurumları yozlaşmış, ahlaki temelleri yerle bir edilmiş bir Cumhuriyeti hak etmiyoruz! Türkiye alnının teriyle geçinen insanların yok sayıldığı bir ülke olamaz! Türkiye, gençlerine ve çocuklarına sahip çıkamayan bir ülke olamaz! Türkiye, kara para aklayanların gece kulüplerinde tahliye partisi verdiği ama milletvekilinin içeride esir tutulduğu bir ülke olamaz! Para için bebeklerin öldürüldüğünü çok önceden bilip, hiçbir şey yapmayan biri bu ülkede sağlık bakanı, o bakanın partisi, bu ülkede iktidar olamaz!

BURSA’DA AÇIK ARA FARKLA BİRİNCİ PARTİ OLACAĞIZ

Nasıl ki geçen sene burada birbirimize söz verdiysek, bayraklarla bezenmiş bu caddeden geçerken, gururla birbirimize bakacağız çünkü Bursa’yı alacağız dediysek ve dediğimizi yaptıysak, bugün de bir söz veriyoruz. İlk genel seçimlerde Bursa’da açık ara farkla birinci parti olacağız! Türkiye’de açık ara farkla iktidar olacağız ve Çankaya’ya, Cumhuriyet Halk Partili bir Cumhurbaşkanı getireceğiz! Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Bütün dünya bilsin ki benim için tek bir taraflılık vardır: O da Cumhuriyet taraftarlığıdır. Bu noktada, Türkiye’deki hiçbir ferdi ayrı düşünmek istemiyorum.” diyerek birlikteliği savunmuştu. Bizler de bugün, kendi saltanatları sürsün diye, halkı ayrıştırmayı seçenlere inat, bir arada yaşamanın güzelliğinde buluşacağız. Değerli Bursalılar, sevgili hemşerilerim; Ulu Önder, Cumhuriyeti belli bir kesim için kurmadı. Yüzyıllar boyunca virane kalmış bu vatan için ve bu ülkenin onurlu insanları için kurdu. Onun için şu an, televizyonları başında, sosyal medyada ve burada, sesimin ulaştığı herkesten şunu rica ediyorum.

CUMHURİYET ŞEHRİ BURSA’DA CUMHURİYETİMİZE HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM

Gelin bugün Cumhuriyetimize, yani onurumuza bir kez daha, hep birlikte sahip çıkalım. Siyasi partisi ve dünya görüşü ne olursa olsun. Cumhuriyete ve onun değerlerine inanan herkesi, bugün Nilüferde gerçekleşecek büyük Cumhuriyet yürüyüşümüze davet ediyorum.

Gelin, Cumhuriyet şehri Bursa’da, Cumhuriyetimize hep birlikte sahip çıkalım ve bir arada olmanın güzelliğini yaşayalım diyor. Herkese en içten saygılarımı sunuyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!”