Bursa’daki hain darbe girişimi ve Türkiye’de ki ilk gözaltı işleminin yapılması
Malum 15 Temmuz hain Fetö’cü darbe girişiminin 8. yıldönümü içindeyiz. Öncelikle o gece canını ortaya koyan şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Ülkemize yönelik bu hain kalkışmanın Bursa bölümünü de yeniden irdelemek ve hatırlatmak istiyorum.
Özellikle bu güne kadar pek fazla değinilmeyen, darbe gecesi ilk kez bir Sıkıyönetim Komutanının gözaltına alınma işlemidir. O geceki karanlıkta önemli bir dönüm noktası olan bu olay Bursa’da gerçekleşti. İlk gözaltı aslında ülke geneline yayılmasını da önlemiş oldu.
Bursa’da, Seyfullah Paşa sayesinde ilk kez bir gözaltı işlemi gerçekleştirildi. Bu, o geceyi aydınlatan önemli bir olaydı. Bursa’da darbe gecesi yaşananları bir kez daha hatırlatmadan önce, o gece Bursa İl Jandarma Garnizonu’nda neler yaşandığına bir göz atalım. Bu bilgiler tamamen yargı sürecinde ortaya çıkan olay ve tanık Polis ve Asker ifade tutanaklarına dayanmakta olup araştırılarak hazırlanmıştır.
Darbe girişiminin başlaması
Hain darbenin Bursa bölümünde dönemin Bursa İl Jandarma Alay Komutanı Albay Yurdakul Akkuş ve ona bağlı darbeci bir ekip önceden darbe planı yapmış, WhatsApp sistemi kurmuşlardı. Saat 22.30’da Genelkurmay’dan Bursa İl Jandarma’ya o hain “YURTTA SULH KONSEYİNCE” hazırlanan Sıkıyönetim Darbe emri geldiği bilgisi üzerine darbe lideri Albay Akkuş, saat 23.00’da yardımcısı Albay Hakan D.’ye emir vererek bütün rütbelileri İl Jandarma Garnizonu’na çağırdı. Bu emir WhatsApp sorumlusu Yüzbaşı Ali Bülbül tarafından personele iletilerek Bursa’da hain darbe girişimi başlatıldı.
Garnizonda Albay Akkuş’a bağlı 100 kişilik erlerden oluşan muhafız bölüğü de saat 23:30 sularında silahlık önünde toplandı.
Tüm bu olaylar ve tutanaklar gösteriyor ki Darbe lideri Albay, Garnizonda saat 23.10’dan 23.40’a kadar fiili ve silahlı olarak darbeye girişti.
Garnizonda yaşanan eylemler
Darbe lideri Albay Akkuş, Osmangazi ilçe jandarma bahçesindeki lojmandan makam aracıyla hareket ederek saat 23:10 sıralarında İl Jandarma Garnizonu’na giriş yaptı. Garnizon içinde hemen İl Jandarma Harekat Merkezi’ne girip Genelkurmay’dan Bursa’ya gönderilen sıkıyönetim Darbe emrini aldı ve okudu. Saat 23.15’te darbeci Albay görevli Astsubaylara “sıkıyönetim emrini ilçe jandarmalara da fakslayın” diye talimat verdi, ve saat 23.32’de fakslandı. Keles, Gürsu, Karacabey, Gemlik ve Nilüfer ilçelerinde de toplanıp darbeye girişim eylemlerine yeltenildi. Yenişehir ilçe Jandarmadan bir jandarma timi Yenişehir Hava Alanını işgale gönderildi.
Darbe lideri Albay Akkuş, eline aldığı sıkıyönetim emriyle Garnizondaki makamına girip darbe emirlerini vermeye devam etti. Saat 23.20’de önce Garnizonda ki Jandarma 156 Telefonunu haberleşmeye kapattı, sonrada Garnizondaki İl Jandarma makamında görevli iki askere silah almaları ve gelmeleri emrini verdi. İki asker silahlıktan silah ve mühimmat alıp namluya da dolduruş yapmışken, Bölge Komutanı Seyfullah Paşanın emriyle engellendi.
Bursa İl Jandarma’daki hain darbenin önlenmesi ve gözaltı yapılması olayı
Darbe gecesi Bursa’da Bölge Jandarma Komutanı olan Tümgeneral Seyfullah Saldık Paşa evde iken (ayağı sargılıymış) saat 23:00 sıralarında, Sıkıyönetim emri geldiği bilgisini alınca hemen Bursa Valisini aramak isterken, yanlışlıkla Bursa’dan Antalya’ya tayin olan Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nu, ardından da Bursa Valisi İzzettin Küçük’ü arayarak sıkıyönetim emri geldiğini ve Fetöcü grupların darbeye giriştiği bilgisini verdi.
“Gelen sıkıyönetim emrine uymayın, bu kanunsuzdur. Ben Cumhurbaşkanımdan emir alırım, kimse kanunsuz emre uymasın!”
Seyfullah Paşa hızla garnizona hareket etti. Nizamiyeye vardığında inip kapıyı darbecilere kapattı ve askerlere, “Gelen sıkıyönetim emrine uymayın, bu kanunsuzdur. Ben Cumhurbaşkanımdan emir alırım, kimse kanunsuz emre uymasın!” diye bağırdı ve emir verdi. Sonra, Nizamiyede nöbetçi Fetöcü uzman çavuş sıkıyönetim komutanının emri var “odanıza gideceksiniz” şeklinde emir iletmeye çalışması üzerine Seyfullah Paşa, darbeci uzman çavuşu yumruklayıp dövdü. Ardından Nizamiye içinde karşılaştığı Darbe Lideri Albay Akkuş’un üzerine koşup yakasından yakalayıp sürükleyerek onu nizamiye kapısından dışarı attı. İşte bu şekilde ki kahramanca mücadeleyle Bursa’da ki darbe girişimi hemde silah alma aşamasında tamda kan dökülecekken önlenmiş oldu.
Gözaltı kararının alınması
Seyfullah Paşa, Garnizano hâkim olunca Bölge Komutanı makamına gittiğinde darbeye girişen Albay Akkuş’un önceden gelip gizlice Garnizano girdiğini ve Garnizanda Genel Kurmay’dan gelen sıkı yönetim emrinin geldiğini ve bu emrin ilçelere fakslandığı bilgisini öğrenince “derhal gözaltı yaptıracağım, Yakalama emri çıkartın” diyerek gözaltı kararı almış bu kararını hemen 23:50’de Bursa Başsavcısını arayıp darbe lideri Albay Akkuş’a gözaltı yapılacağı bilgisini verdi. Ardından da 23.55’te Vali İzzettin Küçük’ü arayıp gözaltı bilgisini iletti, sonrada Bursa İl Emniyet Müdür Vekili olan Vehbi Karadağ’ı telefonla arayarak gözaltı yapılacağını bildirdi ve Osmangazi Jandarmaya bir polis ekibi gelmesi talebinde bulundu.
Gözaltı işleminin yapılması
Seyfullah Paşa, saat 23:55’te Osmangazi’ye gitmekte olan darbeci Albay’ın arkasından Yüzbaşı Şevket’e emir verip Osmangazi Jandarma’ya gönderdi. Saat 00:10 sıralarında Osmangazi Jandarma’ya polis ekibi geldi. Seyfullah Paşa tekrar Yüzbaşı Şevket’i arayıp, “Kapıyı açın, polisi Osmangazi’ye alın. Personellere de emrimi iletin, polise refakat edin. Darbeci Albay’ın oturduğu odaya gidin ve gözaltını yapın.” talimatını verdi.
Bu şekilde saat 00.15’te Yüzbaşı Şevket ve diğer askeri personel de, Osmangazi’deki kapıyı açıp polis ekibini içeri aldı. Yüzbaşıların refakatinde Polis Müdür Yardımcısı Ahmet Bey ve Polis TEM Şube Müdürü Gökhan Eliaçık, darbeci Albay Yurdakul Akkuş’un oturduğu odaya götürüldü.
Saat 00:40’ta Vali İzzettin Küçük tekrar darbe lideri Albay’ı arayıp “ne oldu? eve gelecek misin” sorusuna Darbeci Albay da “Gelme işi sabaha kalsın” cevabını verince gözaltı işlemi gerçekleşiyor. Ancak tutanak tutulmuyor darbe lideri Albay Akkuş’a kelepçe takılmıyor. Osmangazi Jandarmadan çıkıp Acemler Polis Merkezine götürülüyor.
Gözaltının bekletilmesi
Tam gözaltı işlemine başlanacakken Vali İzzettin Küçük’ün darbeci Albay Yurdakul Akkuş’u arayak “Çocuklarını da al evime gel” diyerek Darbe lideri Albayı evine çağırmasından dolayı gözaltı işlemi 00.40’a kadar bekletildi. Polis Müdür Yardımcısı ve Polis TEM Şube Müdürü Gökhan E., darbe lideri Albay Akkuş ile Osmangazi’de odada oturup çay içip sohbet etti. Saat 00:40’ta Vali İzzettin Küçük tekrar darbe lideri Albay’ı arayıp “ne oldu? eve gelecek misin” sorusuna kadar beklenildi. Darbeci Albay da “Gelme işi sabaha kalsın” cevabını verince gözaltı işlemi gerçekleşiyor. Ancak tutanak tutulmuyor darbe lideri Albay Akkuş’a kelepçe takılmıyor. Osmangazi Jandarmadan çıkıp Acemler Polis Merkezine götürülüyor.
Çantanın Polise teslimi
saat 00:50 sıralarında darbe lideri Albayın koruması olan Uzman Çavuş Ertuğrul Yüksel, Darbe lideri Albayın çantasının Osmangazi de kaldığını görünce çantayı alıp Acemler Polis Merkezine götürüp teslim ediyor. Ve işte Yurdakul Akkuş’a, Genel Kurmaydan gelen sıkıyönetim darbe emrinin içinde yer alan “İL İL SIKIYÖNETİM KOMUTANLARI GÖREV LİSTESİ” DE devletimize teslim edilmiş oluyor. Devletimiz bu listeler üzerinden sıkıyönetim yapılanmasından haberdar oluyor ve ülke genelinde darbe liderlerinin yakalanmasına büyük katkı veriliyor.
Seyfullah Paşaya sahte belgelerle kumpas yapılması
Bursa da 15 Temmuz gecesi hem Garnizonda silah almayı darbeci hainleri döverek önlemiş hem de Türkiyede ilk gözaltı kararı alıp süratlede gözaltı yapılmasını sağlayan Bölge komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık Paşa büyük bir kumpasa maruz kalmış. Seyfullah paşa önce darbeye girişti diye yazılarak onuru çiğnenmiş, ardından da İçişleri Bakanı Efkan Ala ile Cumhurbaşkanlığı, Bursa’da Valilik, Emniyet ve Jandarmada düzenlendiği ortaya çıkan sahte tutanak ve raporlar ile, yanıltılarak Seyfullah Paşa resen emekli ettirilerek haksızlığa uğratıldı. Kamu vicdanı ve devlet hukuku gereği, İçişleri Bakanımızın bu hukuksuzluğa müdahale etmesi gerekmektedir.
Dönemin Bursa İl Jandarma Alay Komutanı
Albay Yurdakul Akkuş ile 15 kişi tutuklandı.
Vali İzzettin Küçük ile ilgili bilgiler
Darbe gecesi dönemin Bursa Valisi olan İzzettin Küçük, evinden dışarı çıkmadı. Dönemin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe tarafından düzenlenen darbeyi telin mitingine çağrılmasına rağmen katılmamış. Darbe gecesi basına bir açıklama yapmadı, darbeden birkaç gün sonra valilik konutunda kahvaltılı resmi basın açıklamasında elinde ki jandarma olay tutanaklarında mevcutken, Garnizonda yaşanan silahlı darbe eylemlerinden bilgi vermemiş. Garnizonda silahlı eyleme giren Erzurumlu hemşerisi darbeci Albay’ı evine çağırarak gözaltı işlemini yaklaşık yarım saat bekletti. Darbe gecesi saat 02.00’de evinden çıkıp Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Abdülkadir Şahin‘in makam odasına gitti ve sabaha kadar orada kaldı. Sabah saat 06.00’da evine döndü ve istirahate çekildi. Darbenin ertesi günü vali darbeci dövdü şeklinde sahte haber yapılıp yayıldı. Oysa darbeci döven bölge komutanı Seyfullah Paşa idi.
Garnizonda ki eylemlerin adli işleme girmemesi
Bir kısım hukukçularında ifade ettiği bir husus da Bursa’da ki hain fetöcü darbenin, hemde silah ve mermi alma şeklinde Bursa il jandarma Garnizonunda yaşanmasına rağmen, Garnizonda ki tüm darbe eylemleri maalesef iddianame dışı kalmış yargılamaya konu olmamıştır. Garnizonda darbeye girişmiş birçok şüpheli ne hikmetse adli işlem dışı kalmış.
Bu bilgileri hem Bursa halkının hem de kamuoyunun bilgisine sunuyorum.
15 Temmuz 2016 günü darbe girişimiyle karşı karşıya kalan Türkiye, milleti ve devletiyle omuz omuza verdiği direniş ve mücadeleyle tüm dünyaya örnek teşkil etmiştir.
Türk demokrasisini hedef alan bu hain girişim, Türk halkının demokrasiyi ve seçilmiş iradeyi korumak için gösterdiği destansı direnişle geri püskürtülmüştür. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa dökülen Türk milletinin gösterdiği cesaret ve kararlılıkla elde edilen bu zafer, dünyada örneği olmayan bir ruh halini ve demokrasi bilincini ortaya koymaktadır. Zaferle sonuçlanan bu anlamlı direnişi ve mücadele ruhunu toplumsal hafızada her daim diri tutmak amacıyla “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” her yıl özenle hazırlanan çeşitli etkinliklerle anılmaktadır.