Erhan Gedik: “Tarım Olmadan Orhangazi Olmaz”
Orhangazi Ziraat Odası Meclis Başkanı Erhan Gedik, ilçedeki yeraltı su kaynaklarının hızla tükenmesine dair açıklamalarda bulundu.
Orhangazi Ziraat Odası Meclis Başkanı olarak açık ve net konuşuyorum: Orhangazi’de yeraltı su kaynakları hızla tükeniyor. Bunun temel sebebi çiftçi değildir, tarım değildir. Asıl sorun, sanayi kuruluşlarının denetimsiz, ölçüsüz ve hoyrat biçimde yeraltı sularını tüketmesidir. Bugün Orhangazi’de üretici tarlasını nasıl sulayacağını düşünürken, bazı sanayi tesisleri hiçbir sınıra takılmadan toprağın altını adeta boşaltmaktadır. Yeraltı suyu bu ilçenin sigortasıdır. Zeytinin, sebzenin, meyvenin, hayvancılığın temelidir. Ancak gelinen noktada bu sigorta hızla erimektedir.
TARIM KISITLANIYOR, SANAYİ SERBEST BIRAKILIYOR
Orhangazi’de çiftçiye her yıl “tasarruf yap”, “su yok”, “kuyunu derinleştirme”, “sulama saatlerine uy” deniliyor. Ancak konu sanayiye geldiğinde aynı hassasiyetin gösterilmediğini görüyoruz. Çiftçinin kullandığı su damla damla hesaplanırken, sanayi tesislerinin kaç kuyu açtığı, ne kadar su çektiği, bu suyu nasıl kullandığı yeterince denetlenmemektedir.
Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Tarım stratejik bir alandır. Gıda güvenliği söz konusudur. Ancak Orhangazi’de sanayi büyüsün diye tarım gözden çıkarılmaktadır. Orhangazi’de zeytin, zeytinyağı, sebze ve meyve üretimi gibi suya duyarlı üretim kolları, yeraltı suyu kullanımındaki artış ve kontrolsüz çekimle birlikte ciddi bir tehdit altındadır. Özellikle yaz aylarında su seviyesinde düşüşler yaşanmakta, üretici susuzlukla mücadele etmektedir. Bu, sadece çiftçilerimizin verimini değil, bölge ekonomimizin temel taşlarını da olumsuz etkiler. Bu durumun önüne geçmek için DSİ başta olmak üzere ilgili kurumlarla sürekli iletişim halindeyiz.
YERALTI SULARI ÇEKİLDİKÇE KUYULAR KURUYOR
Son yıllarda Orhangazi’nin birçok kırsal mahallesinde çiftçilerimiz aynı sorunu yaşamaktadır: Kuyular eskisi gibi su vermiyor. Su seviyesi her yıl biraz daha aşağıya iniyor. Yeni kuyu açmak çözüm değil, çünkü her yeni kuyu sorunu daha da derinleştiriyor. Bu tablo tesadüf değildir. Sanayi tesislerinin yoğun su çekimi, yeraltı su dengesini bozmuştur. Bugün bazı sanayi bölgelerinde açılan derin kuyular, çevredeki tarım arazilerini doğrudan etkilemektedir. Bunun adı plansızlıktır, bunun adı sorumsuzluktur.
SANAYİCİ KÂRINI ALIYOR, BEDELİNİ ÇİFTÇİ ÖDÜYOR
Sanayi üretim yapıyor, kâr ediyor, büyüyor. Buna kimse karşı değil. Ancak bu büyüme tarımın ve suyun üzerinde bir yük haline geliyorsa burada dur demek gerekir. Sanayici ucuz ve kolay olduğu için yeraltı suyuna yöneliyor. Arıtma, geri kazanım, alternatif su kaynakları gibi yöntemlere yatırım yapmak istemiyor.
Sonuçta bedeli kim ödüyor? Çiftçi ödüyor. Üretici ödüyor. Orhangazi’nin geleceği ödüyor. Sanayi tesislerinin izinsiz ve denetimsiz su çekimi, yeraltı su seviyesini düşürerek tarımsal sulama kuyularımızı kurutma noktasına getiriyor. Bu, sadece bireysel çiftçileri etkilemekle kalmaz; tüm ilçenin su dengesi üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler doğurur. Kamu yararı gözetilerek, sanayi su ihtiyacının arıtılmış geri dönüşüm suyu ve alternatif kaynaklarla karşılanması gerekmektedir. Böylece hem sanayi su ihtiyacı karşılanır hem de yeraltı sularımız korunur.
SU BİR TİCARİ META DEĞİL, ORTAK VARLIKTIR
Yeraltı suları kimsenin özel malı değildir. Ne sanayicinin ne de başka bir kesimin. Bu sular Orhangazi halkının ortak varlığıdır. Bugün sanayi adına bu sular tüketilirse, yarın ne tarım kalır ne de yaşam. Su bittiğinde para da, fabrika da, beton da işe yaramaz. Bu gerçeği görmek zorundayız.
DENETİM EKSİKLİĞİ AÇIKÇA ORTADADIR
Eğer bugün Orhangazi’de yeraltı suları bu noktaya geldiyse, bunun bir nedeni de denetimlerin yetersizliğidir. Kaç sanayi tesisinin kaç kuyusu var? Bu kuyulardan ne kadar su çekiliyor? Çekilen suyun geri dönüşümü var mı? Bunların kamuoyuna açık ve şeffaf şekilde açıklanması gerekir.Denetim kağıt üzerinde değil, sahada yapılmalıdır. Aksi halde yaşanan bu su krizi daha da derinleşecektir.
TARIM OLMADAN ORHANGAZİ OLMAZ
Orhangazi’nin kimliği tarımdır. Zeytindir, ovadır, üreticidir. Sanayi Orhangazi’ye hizmet ettiği sürece değerlidir. Ancak tarımı yok eden, suyu tüketen, toprağı kurutan bir sanayi anlayışı Orhangazi’ye kazanç değil zarar getirir. Bugün alınmayan önlemler, yarın geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurur. O gün geldiğinde konuşacak ne su kalır ne de tarım.
AÇIK ÇAĞRIDIR: ÖNCELİK TARIM VE SUDUR
Buradan açıkça çağrı yapıyorum: Orhangazi’de sanayi kuruluşlarının su kullanımı derhal ciddi denetim altına alınmalıdır. Yeraltı suları kırmızı çizgidir. Tarım göz ardı edilerek sanayi planlaması yapılamaz.
Orhangazi Ziraat Odası olarak biz bu konunun takipçisiyiz. Çiftçimizin, toprağımızın ve suyumuzun sesi olmaya devam edeceğiz. Çünkü su giderse tarım biter, tarım biterse Orhangazi kaybeder.
KAYNAK: Muharrem Değirmen / 3. Göz HRA